Kredi Geri Ödemesinin Amortismana Tabi İktisadi Kıymetin Faydalı Ömründen Fazla Olması Hâlinde Faiz ve Kur Farkının Değerlemesi

 

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 262’nci maddesinde, maliyet bedelinin, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade ettiği, 269’uncu maddesinde ise iktisadi işletmelere dahil bilumum gayrimenkullerin maliyet bedelleri ile değerleneceği; bu Kanuna göre, gayrimenkullerin mütemmim cüzüleri ve teferruatının; tesisat ve makinaların; gemiler ve diğer taşıtlar ile gayrimaddi hakların gayrimenkuller gibi değerleneceği hükmü yer almaktadır.

Öte yandan, 163 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde;

“1. Yatırımların finansmanında kullanılan kredilerle ilgili faizlerden kuruluş dönemine ait olanların sabit kıymetle birlikte amortisman yoluyla itfa edilmek üzere yatırım maliyetine eklenmesi gerekmekte; işletme dönemine ait olanların ise, ilgili bulundukları yıllarda doğrudan gider yazılması ya da maliyete intikal ettirilmek suretiyle amortismana tabi tutulması,

2. Döviz kredisi kullanılarak yurt dışından sabit kıymet ithal edilmesi sırasında veya sonradan bu kıymetlere ilişkin borç taksitlerinin değerlemesi dolayısıyla ortaya çıkan kur farklarından, sabit kıymetin iktisap edildiği dönem sonuna kadar olanların, kıymetin maliyetine eklenmesi zorunlu bulunmakta; aynı kıymetlerle ilgili olarak söz konusu dönemden sonra ortaya çıkan kur farklarının ise, ait oldukları yıllarda doğrudan gider yazılması ya da maliyete intikal ettirilerek amortisman konusu yapılması, mümkün bulünmaktadır.” denilmiştir.

334 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “ III. Kur Farkları” başlıklı bölümünde ise;

 “163 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile yatırımların finansmanında kullanılan kredilere ilişkin faiz giderleri ile yurt dışından döviz kredisi ile sabit kıymet ithal edilmesi nedeniyle ortaya çıkan kur farklarının, aktifleştirme tarihine kadar olan kısmının maliyete intikal ettirilmesi, aktifleştiriIdikten sonraki döneme ilişkin olanların ise seçimlik hak olarak doğrudan gider yazılması veya maliyete intikal ettirilmek suretiyle amortismana tabi tutulması gerektiği açıklanmış bulunmaktadır.

Lehe oluşan kur farklarının da aktifleştirme işleminin gerçekleştiği dönemin sonuna kadar oluşan kısmının maliyetle ilişkilendirilmesi, aktifleştirildikten sonraki döneme ilişkin olanların ise kambiyo geliri olarak değerlendirilmesi veya , maliyetten düşülmek suretiyle amortismana tabi tutulması gerekecektir. Ayrıca, daha sonraki dönemlerde, seçimlik olarak hangi hak kullanılmışsa o yönteme göre işlem yapılmasına devam edilecektir.” açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin ilk iktisabında kredi kullanımından kaynaklanan faiz ve kur farkları iktisadi kıymetin faydalı ömrü boyunca yapılan tercih kapsamında iktisadi kıymetin maliyetine eklenecek ve kalan faydalı ömre göre itfa edilecektir. Ancak, iktisadi kıymetin faydalı ömrü bittikten sonra da ödemeleri devam eden kredi faizlerinin giderleştirilmesi, kur farklarının ise kambiyo karı veya zararı olarak kayıtlara alınması gerekmektedir.

Kaynakça

Konya Vergi Dairesi Başkanlığının 27.04.2016 tarih ve 48349025-105[262-3680]-21689 sayılı özelgesi

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TİKTOK ÜZERİNDEN ELDE GELİRLERİN VERGİLENDİRİLMESİ VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

İHRACATTAN DOĞAN ALACAKLARIN TAHSİL EDİLEMEMESİNİN ŞÜPHELİ ALACAK KARŞILIĞINDA DURUMU VE İZLENECEK YOL

KURUMLAR VERGİSİNDE EĞİTİM VE ÖĞRETİM KAZANÇ İSTİSNASI VE UYGULAMASI